Sevgili okurum,
Günlerden 30 Eylül 2023. Bugün bir farkındalığa girmek istiyorum. Hayatımızın son günü bugün olsaydı ne yapardık? Bunun üzerine dün biraz düşündüm ve güzel noktalara vardım. Bugün bu konuya değinmek istiyorum.
Satılık Şişelerim Var!
Bir süredir damlayan çeşme metaforu üzerine düşünüyorum. Bu konuya ileride daha da derinlemesine inceleyeceğim ancak düşüncemin ana yapısını sizlere anlatmak istiyorum. Bir damlayan çeşme var ve her saniye bir kere damlatıyor. Kaplara damlıyor; uyku kabı, iş kabı, eğlence, yeme içme ve fizyolojik ihtiyaçlar gibi kaplar var. Her saniye birine su damlıyor. Bu da 1 günlük şişemizi oluşturuyor.
8634 Satılık Şişem Var. Satın Almak İster misiniz?
Evet, her günü bir şişe olarak düşünebiliriz. 10 Şubat 2000’den bugüne 8634 şişe biriktirmişim. Bu şişeleri deneyim, tecrübe olarak düşünebiliriz.
Hayatımın Son 10 Dakikası Olsa Ne Yapardım?
İlk olarak bunu düşündüm. 8 dakika kadar son sözlerimi söyleyerek okuduğunuz sitede bir sayfa oluşturup yayınlarım diye düşündüm. Ayrıca Notion notlarımın tamamını açık hale getirip yine web sitemde yayınlarım diye düşündüm. Son 2 dakikasında ise ailemle vakit geçiririm dedim.
Hayatımın Son 30 Dakikası Olsa Ne Yapardım?
İlk 15 dakikası yine yazı yazardım. İnsanlık için son konuşmamı yapardım. 20. dakikası falan bunları siteye yüklemiş olurdum. 5dk belki video çekmeye ayırırdım. İnsanlığa seslenirdim yine. Son 5 dakika ise ailemle vakit geçirirdim. Arkadaşlarımı çok az arar veda ederdim.
Hayatımın Son 1 Saati Olsa Ne Yapardım?
Yine insanlığa sunmak istediğim bazı düşünceleri yazardım. Bu sefer 30 dakika kadar yazabilirdim. Bu arada, yazmak çok hızlı bir eylem değil. 10 dakika kadar video çekerdim. Notion’daki tüm notlarımı herkesle paylaşırdım. Videoyu da Youtube’a yüklerdim. Son 20 dakika da annemlerle vakit geçirirdim. 5 dakika kadar da arkadaşlarımla konuşurdum.
Hayatımın Son 3 Saati Olsa Ne Yapardım?
Yine aynı şekilde 1 saat kadar yazı yazardım. 30 dakika kadar video çekerdim. 30 dakika kadar ailemle görüşürdüm. 10 dakika kadar arkadaşlarımla görüşürdüm. Yine web sitemi ayarlamaya çalışır ve yapıp kimseyle paylaşmadığım projeleri pdf olarak internet siteme yüklerdim.
Hayatımın Son 1 Günü Olsa Ne Yapardım?
Son 1 şişe. Tüm şişelerimi satardım. Düşüncelerimi liste haline getirdim:
- 3 saat aralıksız yazardım.
- Tüm projelerimi web siteye aktarırdım.
- Yarım saat kadar video çekerdim.
- Websiteme notiondaki tüm sayfaları eklerdim.
- Piyon Akademi için hazırladığım videoları herkese açardım ve siteye eklerdim.
- Sevdiklerimin yanına gitmeye çalışırdım veya onların gelmesini sağlardım.
- Ölümümden sonraya da gönderiler planlardım.
- Piyon için Türkiye’den Bauhaus Çıkarma manifestosunu yayınlardım.
Bunları yazınca şunun farkına vardım: ben zaten günümü kendim için yaşıyormuşum dedim. Pek çoğunuz gibi bir firmada çalışmıyorum. Freelance gibi işlerle meşgul olmuyorum. Sadece kendi fikirlerimle ilgileniyorum. Sadece kendi fikirlerimi bir adım daha götürmek için çabalıyorum. Hayatı sonsuza kadar yaşayacak gibi yaşıyoruz. Ancak bir gün son şişemiz olacak ve farkına bile varamayacağız. Aklıma Orhan Veli’nin şiiri geldi. Onu ekleyip konuşmama devam edeceğim.
…
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.
Ölürüz diye üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayrı?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.
Orhan Veli Kanık - Ölüme Yakın Şiiri
Hayatımızın son günü bugün olmayabilir ancak kim için ve ne için yaşadığımıza dikkat etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Ben kendim için yaşıyorum. Her gün ölecekmiş gibi bir günlük sayfası açıyor ve yazmaya başlıyorum. Düşüncelerimi, fikirlerimi, anılarımı, aklıma ne gelirse anlık olarak yazıyorum. Yeni projeler yapıyorum veya bunları size sunmak için planlar yapıyorum. Piyon Co. için çalışıyorum. Düşüncelerimi gerçekleştirmek için çalışıyor, çabalıyorum. Siz de benim bir okuyucum olarak böyle olmanızı isterim. Düşünelim, fikirler üretelim ve bunları gerçekleştirmek için tüm benliğimizi verelim isterim.
Ölmeden önce keşke bu projeyi de yapsaymışım demek istemiyorum, aklımda onlarca girişim fikri var ve gerçekleştirmek için doğru zamanı bekliyorum. Beklemek de sinir bozucudur ancak şu an yapabileceğim projeleri zaten yaptığıma emin olabilirsiniz. Aklımdaki fikirler için çokça para ve çokça kişinin aynı fikir üzerinde toplanıp çalışması gereken işler.
Yazımı sonlandırırken de bu blog projesi için maalesef yeterince motive olmadığımı ifade etmek isterim. Yazıyı hazırlamak en az 2 saatimi alıyor ancak 10 kişi 5 dakika bile zaman ayırmıyor. Yani üretim ve tüketim dengesi bile yok. (20 kişi 6 dakika zaman harcaması bile benim için yeterli olacak oysaki) Sonraki yazılarda belki de sadece düşüncelerime değinip çok da uzatmadan bitirebilirim. Hayatınızın son günü bugün olsaydı siz ne yapardınız? Yorumlarda isterseniz belirtirsiniz.
Yazı Özeti:
- Hayatın Değerini Anlama:
- Hayatın son gününün bugün olduğunu düşünerek hayatın değerini anlamaya çalışıyorum.
- “Satılık Şişelerim Var!” Metaforu:
- Hayatı, bir damlayan çeşme metaforuyla tasvir ediyorum ve her anın bir deneyim olduğunu ifade ediyorum.
- Hayatın Son Anlarını Düşünme:
- Hayatın son 10 dakikası, 30 dakikası, 1 saati ve 3 saati olsa ne yapacağımı düşünüyorum.
- Kendin İçin Yaşamak:
- Kendi projelerim ve fikirlerim üzerinde çalışarak hayatımı kendim için yaşadığımı ifade ediyorum.
- Motivasyon ve Üretkenlik:
- Gelecekte “keşke yapmış olsaydım” dememek için şu an yapabileceğim projeler üzerinde çalışıyorum.
4 Ekim Çarşamba günü görüşmek üzere.
Bu arada ayrılmadan şunu da söyleyebilirim, her yazımı yapay zeka ile tartışıyorum. Düşüncelerimi oldukça iyi bulduğunu söyleyebilirim. Yazılarımı insanlar okumasa da bir robot tarafından okunup değerlendirilmesi hoşuma gidiyor 😊 Son aylarda insanlardan çok, yapay zekalar ile tartışıp konuştuğum da doğrudur. Size de öneririm.
Hoşça kalın.